Cerrâhiyye-İ İlhâniyye

Cerrâhiyye-İ İlhâniyye XV. yüzyıl hekimlerinden Amasyalı Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Fâtih Sultan Mehmed’e ithaf ettiği tıp kitabı.
XV. yüzyıl hekimlerinden Amasyalı Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Fâtih Sultan Mehmed’e ithaf ettiği tıp kitabı.
Endülüs İslâm hekimlerinden Ebü’l-Kāsım ez-Zehrâvî’nin (ö. 427/1036) Kitâbü’t-Tasrîf limen Ǿaceze Ǿani’t-telîf adlı tıp kitabının XXX. bölümünü teşkil eden cerrahlıkla ilgili kısmın büyük ölçüde tercümesi olmasına rağmen fazladan iki fasıl ile bazı aletlere ve hasta tedavilerine ait minyatürler ihtiva etmesinden dolayı ondan ayrılır.
870 (1465) yılında yazılan kitap, XV. yüzyıldaki Türk cerrahlığının seviyesini göstermesi yanında o devir Anadolu Türkçesi’nin özelliklerini yansıtacak tarzda harekelenmiş bir eser olmasından dolayı da Türkçe’nin gramer ve fonetiği açısından kaynak durumundadır; ayrıca minyatürleriyle de sanat tarihçilerinin araştırmalarına konu olmuştur.
1927’de Ali Canip’in (Yöntem) ilim âlemine tanıtmasından itibaren günümüze kadar çeşitli yönleriyle incelenmiştir (bk. bibl.). Eserin üç nüshası mevcuttur. Bunlardan Paris Bibliothèque Nationale (Suppl., Turcs, nr. 693) nüshası ile İstanbul Millet Kütüphanesi (nr. 79/353) nüshası Sabuncuoğlu’nun kaleminden çıkmıştır. Çapa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi Kütüphanesi’nde bulunan üçüncü nüsha (TY, nr. 263), sayfalarından birçoğu eksik olmasına rağmen sanat değeri yüksek minyatürleriyle tanınmıştır.
Bu üç yazmanın en mükemmeli, Fâtih’e sunulan ve II. Bayezid’in mührünü taşıyan Paris nüshasıdır. Bu değerli eser bilinmeyen bir tarihte saraydan çıkarılmış, 1860 yılında Yâsincizâde İlmî Efendi tarafından bir Fransız hekimine hediye edilmiş ve 1871’de de Bibliothèque Nationale’e intikal etmiştir. 18x26,5 cm. ebadındaki bu nüsha, her biri on yedi satır harekeli Türk neshi ile yazılmış 205 varaktan teşekkül etmektedir. Cetvellerle dikkat çekmesi istenen başlıklarda kırmızı mürekkep kullanılmıştır.
Üç sayfalık önsöz, beş beyitlik bir şiir ve yirmi üç sayfalık bab ve fasılları gösteren bir fihristten muhtelif hastalıkların dağlama yoluyla tedavisini elli altı minyatür ve on bir cerrahî alet şekliyle, doksan altı fasıl olan II. bab, çeşitli ameliyatları elli sekiz minyatür ve 146 cerrahî alet şekliyle ve otuz altı fasıl olan III. bab da kırık ve çıkıkların tedavisini yirmi dört minyatür, on bir alet şekliyle tarif eder. Dağlamayla ilgili tedavi noktalarının bir kısmının akupunktur noktaları ile ayniyet gösterdiği anlaşılmıştır.